Güncel Manşet

‘Yenidoğan çetesi’ davası: 22 tutuklu sanık ilk kez hakim karşısında!

“Yenidoğan çetesi” davasında 22 tutuklu sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Davada, çeteye üye oldukları iddia edilen sanıkların duruşması gerçekleşti. Mahkeme süreci başladı ve sanıklar hakkında karar bekleniyor. ‘Yenidoğan çetesi’..

‘Yenidoğan çetesi’ davası: 22 tutuklu sanık ilk kez hakim karşısında!

“Yenidoğan çetesi” davasında 22 tutuklu sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Davada, çeteye üye oldukları iddia edilen sanıkların duruşması gerçekleşti. Mahkeme süreci başladı ve sanıklar hakkında karar bekleniyor.

‘Yenidoğan çetesi’ davası: 22 tutuklu sanık ilk kez hakim karşısında!

İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen’in aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 47 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Bakırköy Adliyesi’nde, 21. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle konferans salonunda görülen duruşmaya, mağdur ve müştekiler, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katılıyor. 19 özel hastanenin iddianamede yer aldığı davada sanıklar hakkında 17 bin yıl hapis cezası isteniyor.

SAVUNMALAR ALINMAYA BAŞLADI

Mahkeme başkanı, baroların davaya doğrudan katılma taleplerini reddetti. İddianamede isimleri yer almayan mağdur ailelerin davaya katılma talepleri de reddedildi.

“YOĞUN BAKIMLAR NE KADAR ÇOK DOLUYSA O KADAR PARA KAZANIYORLAR”

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı, “Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri’ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert’i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi’nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı’ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum” dedi.

 

KAYNAK: Demirören Haber Ajansı

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL