Köfteci Yusuf’tan yapılan açıklamada, ürünlerde domuz eti kullanılmadığı belirtilerek, “Usulsüzlükler içeren ve gerçeği yansıtmayan analiz sonuçları sonrasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından üretim tesisimizde yerinde yapılan denetimlerde herhangi..
Köfteci Yusuf’tan yapılan açıklamada, ürünlerde domuz eti kullanılmadığı belirtilerek, “Usulsüzlükler içeren ve gerçeği yansıtmayan analiz sonuçları sonrasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından üretim tesisimizde yerinde yapılan denetimlerde herhangi bir olumsuz sonuç ile karşılaşılmamıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Köfteci Yusuf: “Ürünlerimizde asla domuz eti kullanılmamıştır”
Köfteci Yusuf AŞ’den, son günlerde basında yer alan iddialar üzerine şirketin sosyal medya hesaplarından açıklama yapıldı.
“ÜRÜNLERİMİZDE ASLA DOMUZ ETİ KULLANILMAMIŞTIR”
Açıklamada, “Ürünlerimizde asla domuz eti kullanılmamıştır. Bu olumsuz analiz sonuçları normal prosedürde tespit yapılan şubeye hızlı şekilde tebliğ edilmeliydi.” ifadesine yer verildi.
İlk analizle ilgili sonuçtan 18 Mart’ta haberdar olunduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Normal Bakanlık işleyişindeki teamüle göre olumsuz bir sonuç tespit edildiğinde sonuç derhal olumsuzluk tespiti yapılan iş yerine bildirilir. 15 Şubat’ta Ankara Çankaya’daki bir şubemizden saat 11.25-11.40 aralığında pişmiş dönerden 400 gram numune alınıyor. Analiz sonucu 27 Şubat’ta çıkıyor. 29 Şubat’ta Ankara Etimesgut’taki bir şubemizden saat 14.40-15.00 aralığında pişmiş köfteden 300 gram numune alınıyor. Analiz sonucu 7 Mart’ta çıkıyor.
Her iki işlemde de ne çiğ üründen ne de pişmiş üründen şahit numune almıyorlar. Çiğ üründen de şahit numune alabilirlerdi. Çünkü gen testi çiğ ürün veya pişmiş ürün fark etmeksizin aynı sonucu verir. Bize de çiğ üründen şahit numune bırakabilirlerdi. Çünkü biz tek merkezde üretim yapıyoruz. O ürünler tespit yapılan şubelerde üretilmedi. Bir olumsuzluk olsa tüm ürünlerimizde bulaş olurdu ve 280 şubemizde de benzer olumsuzluklarla karşılaşılırdı. Ancak bu teamüle aykırı bir şekilde uzunca bir süre sonra bildirim şubeye değil, merkezimize yapılmıştır.”
“DİREKT BİLDİRİM YAPILSAYDI TÜM SÜREÇLER İZLENEBİLİRDİ”
Açıklamada, direkt bildirim yapılması halinde kamera kayıtları başta olmak üzere tüm süreçlerin (karkas alınan etin tedarikinden başlanarak; üretim aşaması, üretim aşamasından sevkiyat sürecine ve nihai olarak ürünün satışı ve numune alınan ana kadar) kontrol edileceğini ve böylelikle alınan numunenin izlenebilirliğinin sağlanacağı belirtildi.
Olumsuz sonuçların usule aykırı bir şekilde çok geç bildirildiği iddia edilen açıklamada, bu durum nedeniyle izlenebilirliğin gerekli ölçüde sağlanamadığı aktarıldı.
Açıklamada, “Nitekim bu izlenebilirliğin en şeffaf ve kabul edilebilir aşaması kamera kayıtlarının incelenmesi olacağından numune alınan partinin bahsettiğimiz süreçlerine ilişkin kamera kayıtlarına ulaşmamız mümkün olmamıştır.” ifadesi kullanıldı.
“YERİNDE YAPILAN DENETİMDE OLUMSUZ SONUÇLA KARŞILAŞILMADI”
Açıklamada, numune alma işlemleri esnasında bir çok teknik hata yapıldığı savunularak, şu bilgiler paylaşıldı:
“Bu hatalar yapılan analizlerin sonuçlarını gerçeklikten uzaklaştırmaktadır. Bu hususlarla ilgili tüm teknik detayları hukuki süreçler sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşacağız. Yukarıda bahsettiğimiz usulsüzlükler içeren ve gerçeği yansıtmayan analiz sonuçları sonrasında Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından üretim tesisimizde yerinde yapılan denetimlerde herhangi bir olumsuz sonuç ile karşılaşılmamıştır. Bilakis üretim tesisimizin hijyen ve diğer uygunluk koşullarını taşıdığı değerlendirilmiştir.”
Açıklamada, Türkiye nezdinde 280 şubesi bulunan ve 12 bin personel istihdam eden şirketin nezdinde iddia edildiği gibi bir tağşiş yapılmasının mümkün olmadığını aktarıldı.
Bu büyüklükteki bir firmanın bahsedildiği gibi bir riski almasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Dolayısıyla yapılan analiz sonuçlarının maddi gerçeği yansıtmadığı, bu sonuçların kötü niyetli kişilerin eylemleri neticesinde veyahut gen testi olarak bilinen uygulamalarla yapılan analiz testlerinde şirketimizin hiçbir dahili olmayacak şekilde oluşmuş bulaşı nedeniyle böyle bir sonuç çıktığı/çıkabileceği değerlendirilmektedir. Hemen yukarıda da izah ettiğimiz üzere analiz sonuçlarının tarafımıza hızlı şekilde tebliğ edilmemiş olmasından kaynaklı olarak bu izlenebilirliği sağlayamamakta olduğumuzdan bu olumsuz sonucun nedenini net olarak tespit edememekteyiz. Ancak şirket olarak böyle bir durumun yaşanmasının mümkün olmadığına eminiz. Bu durumun en büyük göstergesi ise tağşiş tespit edildiği iddia edilen döner ürünümüzle aynı partiden savcılık makamınca aldırılan numunenin temiz ve uygun çıkması ve ayrıca bugüne değin yapılan resmi denetim ve kontrollerde herhangi bir olumsuz durum ile karşılaşılmamış olunmasıdır.”
“BU İŞ SONUNA KADAR GİDİLEREK AYDINLATILSIN”
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bugüne değin herhangi bir açıklama yapmamamızın sebebi devam eden hukuki süreçlere ve yargıya olumsuz etkide bulunmak istememizdir. Ancak gelinen aşamada Bakanlığa ait gizli evrakların basına sızdırılmış olması sebebiyle müşterilerimizin, tedarikçilerimizin, çalışma arkadaşlarımızın ve markamıza gönül vermiş olan tüm dostlarımızın yoğun talepleri üzerine bu açıklamayı yapma gerekliliğimiz hasıl olmuştur. Biz tüm gücümüz ve inancımızla bu karanlık kumpası açığa çıkartmak için çabalıyoruz. Lütfen başından beri konunun takipçisi olan herkesten bu işin sonuna kadar gidilerek aydınlatılmasına destek olmalarını dileriz.”
KAYNAK: Anadolu Ajansı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)